Cafe de Paris

Murat Kalkan

4.0

Eskiden burası bu kadar pahalı değildi, bunu net hatırlıyorum. esasen mekanların bu şekilde 'nezih' 'seçkin' vs diye pazarlanması, sonradan tutarlarının üçe beşe katlanması çok ender rastlanan bir şey değil. Bunun haricinde yiyecekleri hala leziz, esasen aşçısı yıllardır değişmemiş, fakat menü genişlemiş, özellikle yiyecek menüsü. Şarapları ve salataları çok güzel, çalışanlamış olurı da çok alakalı, güler yüzlü. tüm bunlara karşın de hala sahiden lüzumsuz pahalı bulunduğunu düşünüyorum artık.Bir de Paris kafesi olma yolundan da giderek uzaklaşıyor sanki. Hala bazen gelinebilir bir ihtimal. Özel günlerde, önemli randevularda, bir ihtimal küçük bir değişim yapılmak istendiğinde, bir ihtimal kalabalık kutlamalar için. fakat tüm bunlar  bu kadar, her gün gidip 85 TL hesap ödenmez çünkü.

JeanR274

3.0

Abdullah Cevdet Sokak'ta bulunan Cafe de Paris, Ankara'nın en eski parizyen/frankofon restoranlarından biri sanıyorum çünkü tabelasında 1991'de açıldığı makaleyor, hemen hemen benimle yaşıt. Mekan nezih ve güzel, özellikle akşam vakitleri biraz loş oluyor ve gözü rahatsız ediyor sadece gündüz saatlerinde özellikle oldukça gidilebilir durumda. Menüleri geniş ve başarılı. Fiyatları ayrım edeceğiniz üzere biraz uçuk. Servis ve alaka ilgi mevzusunda hiç bir sıkıntı mevcut değil, çalışanı oldukça güler yüzlü olduğu benzer biçimde sizi el üstünde tutuyor ve ilgileniyor, özellikle sipariş alırken de çok sıcak davrandılar ve yemeğimiz oldukça hızlı bir halde geldi sadece yemeklerinin lezzetleri için aynı şeyi diyemeyeceğim, çünkü öyle çok da ahım şahım bulunduğunu düşünmediğim benzer biçimde sırf seçkin mekan diye bonfile ve sufleden oluşan menüye onlarca lira vermenin mantığını çözemiyorum, aleniçası doyum olmadım.

fgassner

5.0

Cafe de paris ,ara sokak benzer biçimde duran Abdullah cevdet Sokak'ta 1991 de açıldığını sonradan öğrendiğim tam bir fransız restoranı.Hatta 18 senedir aynı aşçı yapıyormuş yiyecekleri.Geçen hafta buraya gittik ve  Ankara'da spesyal yemekler sunan bir yer istememle  ,Ankara lı sevmiş olduğim dostum Dea inkişaf akademi sahibi Aslı ,dilek ile beraber soluğu burada aldık.Duvar kenarına dizilen masalar ve duvarlarda fransayı figüre eden tablolar ve fonda çalan fransızca şarkılar size nerede olduğunuzu konu alıyor.Burada fransız soslu bonfile yenirmiş dediler ..Eh o vakit ondan istedik hep gelmiyorum.Servis kibar ve incelikli ,ismina yakışır.sadece hafta sonu ,akşam ve guruplar için özellikle rezervasyon yapmış oldurın kesinlikle.Masaya zeytin ve zeytinyağı getirmeleri beni yeterince çarptı ,ege yanıma .Kekikli aynı zamanda zeytinyağı tam sevmiş olduğim benzer biçimde , küçük ekmeklerimizle aperatif yapmış oldum.Salatası da çok hoşuma gitti ..Parmesan peynirli rendelenmiş ,sezar soslu ,bildiğimiz köy usulu salatayı bayağı allayıp pullamışlar.Ve çorba kıvamında sos arasında gelen bonfileler..aslına bakarsak ancak lezzet veren bonfile dışındaki bu sos ,içerisine ne katıyorlar bilmem ekstra bir lezzet ,tam gurme işi..Şarap yada rakı ,yahut alkolsüz içkilerden birini tercih edin yanında..Hoş bir yer harbiden sevgilliniz ,eşiniz fakat bence bir gurupla da hoşa masraf ,canlı müzik var.