Cadde-i Kebir Restaurant

    Daha fazla

Unclaimed

Cadde-i Kebir Restaurant

2.8

4 yorum

Değerlendirme

   |   

$$

Ücretsiz olarak işletmeyi talep edin!

İş güncellemesine ve daha fazlasına erişin.

Bu işletmeyi sahiplenin
İşletme bilgilerini düzenle

Cadde-i Kebir Restaurant fotoğraflar

  • Cadde-i Kebir Restaurant'nin yemek ve ambiyans fotoğrafları 1
Daha fazla

Cadde-i Kebir Restaurant Restoran Yerleri

  • Çok Gürültülü
  • Ücretsiz Wi-Fi
  • İçki

Cadde-i Kebir Restaurant, bir İstiklal Cad. İmam Adnan Sok. No: 5/ A 34250 Istanbul Turkey konumunda bulunuyor. Tüketim aralığı $$ arasındadır, Çalışma saatleri 8:00 - 18:00 ve yakınında bir Köri mağazasıdır. yakında hangi restoranlar var?yakınlarda restoran, canlı restoranlar, en iyi restoranlar, ve Daha Fazlası için Kullanıcı Yorumları ve Önerileri. kebapçı, meyhaneler, pizza, pastane, pizzacılar, kafeler ve diğer popüler restoran türleri. Restoranların Menüsüne, Yorumlarına, İletişim bilgilerine, Konumuna, Telefon Numarasına, Harita bilgisine ve daha fazlasına bak - YummyAdvisor

Daha fazla

Bu restoran sizin mi?

İşletme bilgilerini ve daha fazlasını güncellemek için işletmenizi sahiplenin

Fotoğraf ekle

Bu işletmeyi sahiplenin

Cadde-i Kebir Restaurant yorum

2.8

4 yorum

Değerlendirme yaz
  • Mehmet Yavuz C

    3.0

    Uzun seneler uğrak yerlerimden biri oldu Cadde-i Kebir. Gerçi ilk başlangıçta tam karşısında bulunan Kaktüs'ün müdavimi olup, mekana karşıdan bakar, sanki ancak Kaktüs'ün manzarasını oluştursun diye oraya kondurulmuş dekor muamelesi yapardım. fakat bir noktada bir dostum yardımıyla bu iki katlı kafe - restorandan içeri ismim atmış bulundum. Sonradan öğrendim ki Cadde-i Kebir tanınmış bir yönetmene aitmiş, ve bu nedenle sık sık rastlamaktaymışız sinema dünyasının tanınmış - tanınmamış her tür simasına bu mekanda. Cadde-i Kebir'i özel icra eden da sanırım bu durumdu. kısaca sohbeti hoş, anlatacak ilginç hikayesi bolca mekan sahibi, ve onun çevresinin mekana kattığı atmosfer. çünkü dekor falan birazcık i·lginç. Ön kısmı cafe - pub keyfindayken, arka taraf otantik havasıyla türkü barımsı daha ziyade. Yemekler çok süper değil, hatta genel hatlarıyla birazcık yağlı. fakat et yiyecekleri hiç kötü değil. Ben yiyecek yemekten çok, çay - kahve yahut içki içmek için tercih ediyordum genel anlamda. 'Ediyordum' diyorum, çünkü bir süredir birazcık havası eskisi değbilimselş benzer biçimde geliyordu. Meğerse yanlış duymadıysam sahibi değişmiş. Sanırım bu minimumından benim için mekanı çekici kılan atmosferi değiştirdi...

  • semra_217

    3.0

    Cadde-i Kebir, bağımsızlık Caddesi üzerinden Imam Adnan sokağa girdiğinizde solda kalıyor. Arkadaş evlerine yakınlığı ve gündüz saatlerinde çok sakin olması nedeniyle up uzun bir müddet müdavimiydik. Şimdi niye çok gitmiyoruz diye düşündüm, çok da bir sebep bulamadım. Hala oldukça eğlenceli bir yer çünkü. minik ve şiltihap. fakat işte birazcık da bu sebepten, 'gündüz saatlerinde iş yapmalık, kitap okumalık' kategorisinde kalmış sanırım. çünkü Cadde-i Kebir'de 4 bireyin üzerinde bir camia olarak oturduğumuzda bana basıyorlar. Öyle durumlarda üst katta oturuyorsunuz fakat üst kat, alt taraf kat güzel gelmiyor. hiç bir vakit 'çok acıktım Cadde-i Kebire gidip yiyelim' dedirten yiyecekleri olmadı şahsi kanımca ama kışın kesinlikle gidip bir sıcak şarabı içilir. Bir de işte azca kişiyseniz yada yanlızsanız cidden çok sempatik bir yer. Duvarların koyu yeşil rengine kadar sempatiktir kısaca. Bir de posterler, eski bir duvar piyanosu, şamdanlar derken kendine ilişik bir hava oluşturmuş oluyor esasen.

  • Alperen Enes Şahan

    2.0

    Bizim dans stüdyosunun altında olduğundan bir aralar Cadde-i Kebir'in abonesi olmuştuk. Bu kafe, uzun seneler süresince, karşısındaki Kaktüs kafe ile beraber Beyoğlu İmam Adnan sokağın en önemli iki mekanından biri oldu. İkisinin de sıkı müdavimleri vardı. hemen hemen sanat camiası Cihangir'e kapağı atmamışken yönetmenler, oyuncular burada icaturdu. ikimiz de ucundan dans ediyoruz ya, kendimizi sanat toplumundan zannedip Cadde-i Kebir'e çok takılırdık. bigün hatırlıyorum da, ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan, eşi ve bazı dostlarıyla beraber bizim yanımızdaki masaya yerleşmiş, yeni filminin senaristliği üzerine uzun uzun mevzuşmuştu. ikimiz de "acaba ne konu alıyor" diye dikkatle kulak kabartmış, detayları dinlemeye çalışmıştık. Burada her ne kadar makarna, ızgara et, salata falan servis edilse de eskiden de restoran olarak çok başarılı değildi. Çay, kahve içmek, biranızı şarabınızı yudumlamak için müsait bir mekandı. Geçenlerde tesadüfen tekrar uğradım. Kahve klasiğim espressoyu sipariş verdim, sulu bir şey geldi... kısaca birazcık şahken şahbaz olmuş. aslına bakarsak ambiyansı pek hoştur Cadde-i Kebir'in. Duvara monte huzurlu yeşil koltukları vardır. Kenarda bir yerde, çalmış olduğunı hiç duymadığım bir piyano durur. Piyanonun tarafındaki masada gmeşhurk gazeteler, broşürler falan serilidir. O yeşil koltuklara yayılıp gazete, mecmua okuduğumu çok iyi bilirim burada. Her her neyse, son deneyimim kahve dolaysıcaklıkyla pek hoş olmadı. Mekan orijinalliğini koruduğu için hala gidilebilir bir yer bence fakat kahve yerine bir bira ısmarlamanızı salık veririm. minimumından keyfindan güvenilir olmuş olursunuz.

  • fureynat

    3.0

    Beyoğlu'nun sanatla iç içe yapsıcaklıkna çok müsait, dokusuna yakışır mekanlardan biri de Cadde-i Kebir Restaurant. mutlaka lüks yada sakin bir yer beklemeyin, burası salaş kabul edilebilecek, ancak atmosferi sebebiyle uğrayabileceğiniz bir mekan. Duvardaki posterlerden de anlaşılacağı üzere bir yönetmenin sahibi olduğu mekan, sanatseverlerin, hatta Yeşilçam emekçilerinin uğrak noktası. yiyeceklere erişince, menüde entresan seçenekler olsa da çok farklı olan yahut yeniden yeniden uğramanızı gerektirecek düzeyde yemekler yer ediniyor diyemem. Kibrit patates üzerinde biftek tercih edebilirsiniz, güzel servis ediyorlar. Dekorasyonda değişiklık olmamasına karşın Türk sineması, hatta birazcık da Türk sinemasının nosljisine merak aslanlar ve alaka duyanlar için hoş bir mekan. Beyoğlu'na gittiğinizde bir defa olsun ziyaret etmenizi öneririm. Mekanın tek sorunsı bazen gürültü düzeyinin birazcık yükselmediyle söyleşi etmenin zorlaşması.

Daha fazla