Dalia Beach Club

Esra C

tüm gün güneşlendikten, denize girdikten sonrasında genel anlamda her insanın ortak duygusudur açlık. İnsan "yahu tüm gün yattık, iyi mi bu kadar acıkabiliyoruz" diyor fakat güneşlenmek de bir efor istiyor neticeta... işin şakası bir tarafa denizde sarfedilen enerji ve açk havanın da etkisiyle iştah birden açılıyor. İşte Kilyos taraflarında geçirdiğimiz bu şekilde bir yaz gününde ikimiz de açlığımızı gidermek için "daha iyisini düşünemezdik herhalde" diyerek Dalya Balık Restaurantı'nın yolunu tuttuk. Yolunu tutarken "daha önce niçin aklımıza gelmedi, denize de burada girerdik" diye düşündük fakat "tebdili mekanda ferahlık vardır" derler nasılsa. Günün son rüzgarı tüylerimizi hafifçe de olsa ürpertirken mezelerimizi söyledik. Rakıları kadehlerimize hisse edip buzları erimeye bıraktık. Denizin dalgaları akşam serenatını yaparken kızarmış kalamarımızı, güveçte teryağlı karidesimizi yedik. Levrek, istavrit ayırt etmeksizin balıkların kılçıklarını kedilerin hatrına güzel güzel ayıkladık. Hepsini midemizde rakıyla ahlak ettik. Balığın peşinden tatlı yenmezse gece karabasan görülürmüş. Fırında eritilmiş ve çikolata sosuyla servis edilen helvayı da afiyetle yedik. İstanbul'un ışıklarından arınmış semane bakıp yıldızlara merhabaımızı verip oradan ayrıldık.