Kristal Ocakbaşı

aycapolat

Burayı keşfedişim çok sevmiş olduğim bir kaç arkadaşım yardımıyla oldu. Salaş bölgeleri çok sevsem de, ilk gittiğimde birazcık yadırgadığımı itiraf ediyorum. fakat sonrasında bağlarımlısı oldum. Ocakbaşında oturmak istiyorsak, ki her vakit kalabalık masraf ve ocakbaşında oturmak isteriz, önceden arayıp rezerve ettiririz. Ocağın başlangıcında Ali usta, dizinin dibinde kediler benzer biçimde bizler, saatler devam eden kalabalık ve keyifli yemekler yeriz. Personel sıcak ve neşelidir. Gelen herkesi aynı itinayla ağırlayıp aynı memnuniyetle gönderirler. yiyecek gelmeden gelen mezeler o denli kısa zamanda tükenir ki, bizlere normalden efsunk tabaklarda servis edilir. Özellikle de manda yoğurdu, değil tabak dolusu, havuz dolusu olsa yenir. Sıra etlere ulaştığında, sipariş vermemize bile gerek kalmamıştır. hepimiz ne sevmiş olduğimizi, iyi mi sevmiş olduğimizi hatırlar, Ali usta, hangimiz neyi iyi mi seviyorsa öyle pişirir. O gün canımızın istediği fazladan bi'şey var ise ve dükkanda yoksa, derhal bi şekilde tedarik edilir. Ve yemeğin üstüne, tatlı olarak Kristal'in yıldızı gelir. Mangalda pişirilip içerisine kaymak doldurulmuş, cevizli kuru incir. ancak bu incir için bile Kristal'e gidilir.

RavikiranMA

Etler çoğu zaman orta derece, en iyi olanı bile yaklaşık bir lezzetteydi. Kristal salaş bir ocakbaşı, anlıyorum, fakat yiyecek yerken bir meyve sineği ordusu içinde olmak harbiden son aşama rahatsız ediciydi. Çevrede çok daha iyi kebapçılar varken hiç bir yiyecek fırsatını harcamamak ihtiyaç duyulan bir yer.