Sokak Restaurant Cengiz'in Yeri

Ibrahim Yılmaz

Balık pazarında ki meyhanelerden biri de Cengiz'in yeri, mekan resmen bir sokak başından başlayıp, L şeklinde öteki sokak ucuna kadar uzuyor. Sokakta kucak kucak masalar var, çünkü sokakta yaşam var :) bizler derhal kilise kapsıcaklıkna muadil gelen masaya oturduk, maç takip etmek planda yoktu fakat hem sağda hem solda televizyon'ler de muadil geldi. Menü balık üzerine, balık sevmeyenlere sadece köfte var. Mezeler öykü. Peynir, kavunu rakıya meze edip üzerine ızgara bi balık yiyecek şahsi önerimdir ve risksizdir. Güya kilise bahçesi meyve ağaçları ile dolu imiş ve yeşil eriği oradan toplayıp getirmişler, erik bi başka güzeldi kısaca sulu fakat sert. ümit ederim garson beni keklememiştir. Hesap ise şöyle, 3 paçanga, 2 kelebek peynir, 3 meze, 1 70cc'lik rakı, 1 porsiyon köfte, meyve tabağı ve ilave erik 220 TL - 4 şahıs için.

aysima_1715

Beşiktaş'lı değilseniz esasen mümkünse maç günleri Beşiktaş semtinden de, meyhanelerinden de uzak durun. Ben durdum mu? doğal ki hayır. Davete icabet etmemek olmaz dedik, gittik. Bi kez meyhanede maç izlenmesi racona ters, üzgünüm. Meyhaneye demlenmeye gidersin, söyleşi, muhabbete gidersin, usul usul müzeyyen dinlemeye gidersin de, gooooooool diye kendini paralamaya başka bölgelere gidersin. fakat işte Beşiktaş meyhanelerinin satın alan kitlesine bunu söylememişler, işletmecilerine de doğal ki, 'qanqalarla kadeh tokuşturarak maç qeyfi' icra eden insanlarla dolu tüm mekanlar ve burası dahil. dostlar 2-3 meze, bir salata söylemişler. Mezelerden ancak atom'un keyfina baktım, acı severim de, bunun acısı harbiden çok lüzumsuz boyutlardaydı. sonrasında tereyağlı karides söyledik, kaşarlı karides güveç geldi, bolca domatesli, harbiden bolca domatesli, kısaca aslına bakarsak kaşarlı domates sote geldi diyebiliriz. karides? ben şanslı azcaınlığım, bir adet muadil düşürebildim!! domates sotenin tadı güzeldi fakat bak, kaşar da çok yakışmış domatese, karides aroması da bi değişiklık katmış, evet. karides aromalı domates soteden sonrasında getirdikleri kalamar güzeldi, o masada beğendiğim tek şey kalamar oldu esasen, harbiden iyiydi. Bi ara İstavrit tencere geldi masaya, kime sorup da getirdiler bi fikrim yok, bir değil iki tabak üstelik, masanın ağır abisi de geri çevirmedi, maçı da kazanmışlar esasen, gelsin istavritler ve ama bir istavrit tencere ne kadar kötü olabilirse tam olarak o denli fenaydü işte. Bunda hazırlanışı değil, alınan balıkların kalitesinin de hisseı efsunk. Ben genel anlamda mazot kokan balık yemeyi tercih etmiyorum o yüzden keyfina bakmamla, ben yemesem de olur demem bir oldu esasen. sonrasında birden masa toplandı, önümüzde kadehler kalakaldık öyle, hani neblim madem sormadan istavrit getiriyorsun, sormadan meyve de getir o vakit, bi tatlı getir, hadi hepsini geçtim bi acı kahve getir? Hayır efendim, kupkuru masada elimizde kadehler, daha içkisi bitmemiş dostlar öylece birbirimize bakıyoruz. Maç sona erdi hadi artık gidin demenin kabacası bu oluyor galiba? Eee bu durumda hesabı getirmeleri de uzun sürmedi, harbiden absürt bir meblağ yazmışlar, rakıya ilaveten içilen bira saysıcaklıknı bilmediğim için meblağı yazmam yanıltabilir sizi, fakat o hizmete, o lezzetlere, o denli azca ve kötü meze/balıklara mutlaka değmeyecek bir hesaptı. Ödedik, kalktık efenm. tekrar masraf miyim? Hiç sanmıyorum.