Hatay Restaurant

LynnOver

Çok uzun zamandır, takriben 1.5 yıl kadar bir süreden bahsediyorum, gitmek istiyordum, dün nihayet gidebildim. burası  'Cemal Süreya Meyhanesi' şeklinde anıldığı için beklentim en çok ölçüde idi. Mekanın ambiyansı harbiden çok hoş, duvarlarda şiirler, makaleler, fotograflar, rustik bir dekor. O açıdan çok sevdim. Garsonlar ki tüm bunlar 'emektar', bu işi senelerdir yapmanın vermiş olduğu profesyonelik her hallerinden belli oluyor, mesafeli, güler yüzlü, işini çok muntazam icra eden insanoğlu. Onları da çok sevdim. Gelelim Mezelere; mezeler çok yaklaşık. Artık iyi mi bir beklenti ile gittim bilmem fakat lezzet açısından hayal kırıklığına uğradım azca birazcık. Deniz börülcesi ok, etli çiğ köfte ok, roka salatası ok, sürk salatası (bir meze olarak onu seçmiş olmam tamamen sürke hasta oluşumdan) ok, patlıcan ezme çok iyi, peynir leziz. kısaca seçtiğimiz mezelerden aslabiri kötü değil fakat patlıcan hariç aslabiri de müthiş değil ve meze seçenekleri içinde 'aa bu değişikymış bunu yapalım' diyebileceğim bir şey yoktu. Ara sıcaklar; heh işte burada iş değişiyor. Daha önce de esasen buranın pastırmalı humus ve yaprak ciğerinin ününü duymuştum, ee bu durumda o ikisini ve karides güveç seçtik, şahsen aklım işkembe kızartmada kaldı.  Daha geçen gün 'ben istanbul'da doğru dürüst humus yiyemicem herhalde' diye söyleniyordum, aramış olduğum humus Hatay Restaurant'ta yapılıyormuş efenm. Nohut tozu kullanan çoğu işletmenin aksine nohuttan yapılıyor, aradaki ayrımı derhal anlıyorsunuz esasen, kıvamı, tadı, sarımsağı, tahini, her şeyi oldukça yerinde, kelimenin tam anlamı ile tabağı sıyırdık, son lokma için kavga çıkaracaktık ^^. Ciğer, ah o ciğer, dostum yemediği için uçurumım porsiyon söylendi, hepsini ben yedim. bundan sonrasında tekrar yolum düşerse tam porsiyon söyleyip tekrar hepsini ben bizzat kendim tek başıma yemeyi planlıyorum ^^ ciğer seviyorsanız bu lezzeti kaçırmayın, sevmiyorsanız da bu lezzete bir şans verin, en geç burada yedikten sonrasında seveceksiniz bence. mükemmel, şahane, nefis, enfes! daha ne diyeyim ki, harbiden çok fakat çok başarılı bir yaprak ciğer yapıyorlar, denemeden geçmeyin. Karides güveç güzeldi, ciğerin yanında benim için hiç bir albenisi yoktu, olamazdı^^ bunlar bizim için ehil oldu, sıcaklara geçemedik, yükseltiız sona erdi, mekan esasen erken kapatıyor derken, ki evet işletme açısından 'bizim de bir yaşamımız var' politikası güderek erken kapatmak çok güzel, bildiğim kadarı ile pazar günleri mekan tamamen kapalı, fakat doğal satın alan açısından 23:30, gerçi bizim kalkmamız 12yi buldu, azca birazcık erken bir saat aslına bakarsak, her neyse rakı, meze, hizmet, ambiyans açısından oldukça doyuma ulaşarak kalktık. fiyatlara erişince; ortalamanın bi tık üstü benzer biçimde. 35lik yaş üzüm, yukarıda saydıklarım artı peynir kavun ve %10 garsoniye 200tl.

Ertannn19

Taş benzer biçimde meyhane. Orta halli, müşterileriyle beraber klas mekân... Yaşayan tarih. Geç saate kalmayın.

Çağrı

Anadolu Yakası'nda Kadıköy keşmekeşine girmek istemezken, hem de da reel bir meyhanede eğlenceli vakit dercetmek isteyenler için ülkü bir mekan. Bağdat Caddesi'nin girişindeki trafik ışıklarına 30 mt'li br mesafede yer ediniyor. Konumun güzel bulunmasına bir tik atalım. Mekan iki katlı. Sigara içilmeyen giriş kat, ki 8 şahıs ve fazlasına masa rezervasyonu yapabilecek kapasitede bu alanda, mutfak ve kış bahçesi alanının yer aldığı alt kat. Sizi kavun ve peynirin yanı sıra birfazlaca yazar ve şairin fotoğrafları, çizimleri, lafları ve niceleriyle de karşılayan, samimi bir ortam eserlmış. Haftaiçi bir akşam gittiğinizde şüphesiz daha da saracak sizi dekor. bizler, 9 benlik bir masa olarak alacarte menüyü tercih ettik. İçecek olarak tercihimiz yaş üzüm raksıcaklıkndan yana oldu. Kış kavununun yanında gelen peynir ve daha sonra ikram edilen sigara böreği oldukça başarıya ulaşmışydı. ardından mezelere geçtik. Haydari, pancar turşusu, beyin söğüş, kırık erken hasat yeşil zeytin ve uskumru marine tercih ettik. Son aşama başarıya ulaşmışydı. Ekmekler, bizler istek etmeden kızarmış geldi. Acılı şalgam suyunu cam şişeli Doğanay marka olarak sunuyorlar. ardından ara sıcak olarak pastırmalı humus, karides güveç ve Hatay ciğeri söyledik. Humus haricinde ortalamanın üstünde bir ara sıcak tadamadık maalesef. Pastırmalı humustan da beklentimiz birazcık daha tereyağ ve pastırmaydı aleniçası. Görevliye ilettiğimizde pek de yardımcı olamadı bu mevzuda :) Ana yiyecek olarak hamsi ve istavrit söyledik. Artık epey doyduğumuzdan tek benlik porsiyonlarda ısmarladık. sadece epey minik porsiyonları bulunduğunu orada anlamış olduk. Taze roka ve soğan ile servis ediliyor. tekrar de başarılı. Tatlı, meyve yada kahve ikram etmiyorlar. Fırın helva ve kabak tatlsıcaklıknı denedik. Ortalamanın üzerinde. bütün bu detaylara istinaden toplamda 680 lira hesap ödedik. Bahşiş hariç kişibaşı 85 TL ile çıktık. Gaslıme çarpan tek teferruat 35'lik rakının 85 tl olmasıydı. Bence pahalı. Restoranın kapanış saati 23:30. İçeride çok inceden bir müzik çalıyor. Sohbetinizin önüne geçmiyor. Samimi havası ve ortalamanın üzerinde servisiyle, evinize de yakınsa bulabilecekleriniz içinde en iyilerden. Naifliğine ve samimiyetine bir şans verilmeli.